Powered By Blogger

25 Haziran 2011 Cumartesi

FrOM PARIS WITH LOVE 6/10

Evde “plague” ın başka bir versiyonunu yaşıyor gibiyim.. yerimden kıpırdamadan film izliyorum.. arada bir kanallara da bakıyorum farklı bir ortama girmişim havası versin diye.. tüm hafta sonu boyunca duyduğum tüm insan sesleri sanal.. telefonla da aranmasam kendi sesime yabancılaşabilirim.. ama bir aksiyon filmi izleyince kendimi, sanki son 2 saatimi süper hareketli geçirmişim gibi tatmin olmuş, o anıları hafızama adeta bana aitmiş gibi kaydetmiş ve tüm o aksiyona rağmen hiç de yorulmamış durumda buluveriyorum.. ve bu durumdan gayet memnunum..

Son aksiyonumu bugün gerçekleştirdim.. From Paris With Love.. fransada Amerikan elçiliğinde çalışan James, CIA için önemsiz işler yapmakta ve üst düzey ajanlık işlerine alınmak istemektedir. Bir gün yeni bir görev  alır, Amerikadan gelen ajan Wax’a destek vermesi gerekmektedir. Derken ajan Wax gelir ve bütün Paris birbirine girer..

Olaylar gelişir..

-sen şu vazoyu tut. benim hanımla iki dakka bi işim var..

Tamam aksiyonsa aksiyon.. ama çok altı dolu bir aksiyon değil.. zaman geçirmekse sorun yok aslında ama bazı sahnelerde aksiyonu fazla uzattıkları için sıkıcı da olabiliyor.. bazı yerlerde ileri sardığımı itiraf ediyorum.. John Travolta ve Jonathan Meyersi beğenirim ama bir aradayken o kadar da iyi durmamışlar.. elektrik alamadım sanırım.. havaları çok farklı.. Travoltanın filmdeki tarzı güzeldi.. son dönem hep aynı şekil zaten.. kel kafa.. karizma top yapmış.. espriler filan eğlencelik..

-sen vazoyu tut. benim gençlerle ufak işim var..

Kısacası boş vaktiniz varsa ve ne izleyeceğinizi bilemiyorsanız ve de kafa yoracak film olmasın diyorsanız, ortaya çerezlik izlenebilir diyorum.. hepinizi öpüyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder